Anafilaksi; duyarlı olan bünyelerin yabancı antijenle karşılaşması sonucunda oluşan , ani ve yaşamı tehdit eden, aşırı duyarlılık oluşmasını sağlayan klinik tabloların oluşumudur.
Başlangıç olarak; vücutta karıncalanma, ateş basma ve boğazda dolgunluk hissi oluşur. Akabinde; periorbital ödem, deride eritem, gözlerde sulanma, nazal konjesyon ve kaşıntı 2 saat içerisinde oluşur. Bu belirtilerin devamı ise; tedavi süresine göre değişebilmektedir.
Orta şiddette; Hafif şiddetteki belirtilere ilaveten, Larinks ödemi nedeniyle ses kısıklığı, disfoni, bronşlarda daralma ve üst solunum yolu ödemine bağlı belirtiler oluşur. Boğazda tıkanma olur, bronşlarda daralmaya bağlı dispne, öksürük, wheezing , ve göğüste sıkışma hissi oluşur. Yaygın flushing ile birlikte generalize ürtiker ve anjio ödem çok sıktır. Hastalar çoğunlukla anksiyete vaziyetinde olurlar.
Ağır şiddette; ani gelişir. Hafif ve orta şiddetteki belirtiler dakikalar içerisinde hızla ilerler şiddetli bronşlarda daralma, gırtlak ödemi, siyanoz ve nadiren de solunumun durması gelişebilir. Kalpte baskı oluşarak kan basıncı yükselir ve tansiyon artar ve bu da şoka sokabilir. Kalp ritmi bozulur ve sıklaşır. Ödem, kramp ve diare (ishal) oluşur. Solunum yetmezliği ve şok hali oluşan vakalarda bu klinik tablonun gelişimi hızlanmaktadır. Bu da solunum yetmezliğinin ve şok halinin ilk belirtileri olarak ortaya çıkar.
Acil tanı ve tedavi olması gereken ciddi bir durumdur. Yoksa ölümle sonuçlanması kaçınılmazdır.
Tedavisi iki şekilde yapılmaktadır.
Hekimlerin Anafilaksi durumunda kullanılan ilaçlarla tedavi edilmesi gereklidir. Adrenalin takviyesi yapılması ayrıca uygundur.